Zaman zaman canımızı sıkan olaylar meydana gelebilir. İçi öyle bir sıkılır ki hiçbir şey yapası gelmez insanın. “Canım çok sıkkın.” Günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız bir cümle bu. Peki ya bunun sebebi nedir? Aslında bunun altında yatan temel sebepler arasında hayatımızın gidişatının bizi memnun etmediği, insanların bizi artık eğlendirmediği gibi sebepler yatar.
İnsanlar doğası gereği kolaya kaçmayı sever. Zorluklar gözlerimizi korkutur ve kaçarız. Kendi kabuğumuza sığınırız. Ah bir de zorlukların üzerine gitmeyi denesek, belki de o zaman her şey bambaşka olacak. Her insanda zorlukları taşıyabilecek güç vardır. Buna inanıyorum. Kendin için iyi bir şey yap ve hayatında yolunda gitmeyen her ne varsa düzeltmek için çaba sarf et. Bu tabi ki kolay olmayacak. Her şeyden önce zaman alacak…
“Hiçbir şey yolunda gitmiyor.” Bu cümle çok tanıdık geldi değil mi? Hiçbir şeyin yolunda gitmemesi, insanın kendini hayatta hiçbir amacı olmayan boş bir varlık gibi hissetmesine neden olur. Ne elle tutulur bir başarınız ne de sizi heyecanlandıracak biri vardır hayatınızda. Siz çabaladıkça her şey elinize yüzünüzde bulaşır, bir türlü doğrulamazsınız. Bir süre sonra öylesine yaşamaya başlarsınız hayatı. Herhangi bir beklentiniz olmadan, amaçsız, öylesine işte… Ve bu karamsar düşüncelerle içten içe kendinizi boğarsınız farkında olmadan. Aslında yolunda gitmeyen bir şey varsa sorumlusu kendimiziz fakat bu sorumluluktan bile kaçıp sebebi başka bir şeye yüklüyoruz. Bizden tamamıyla ayrı olan, alakasız olan…
Ben hiçbir şeyin yolunda gitmemesini insanın kendisinden vazgeçmesine bağlıyorum. Kendisine inanmaktan vazgeçmesine. Çünkü kendine inanan, kendini bırakmayan insanların işleri er ya da geç yolunda gidiyor. O yüzden ya direnin ya da o direnci yeniden kazanmak için yollar arayın. Kendinizi bıraktığınız noktayı bulun. O noktayı bulduğunuzda hayatınız çok daha farklı olacaktır atacağınız bir adımla. Tek yapmanız gereken pes etmemek. Acele etmeyin bunu yaparken. Bırakın zaman yavaş yavaş yaralarınızın üstünü örtsün. Biraz sabredin, dayanın, şükredin ve mutlu olmak için elinizden geleni yapın. Güzel şeyler birden gerçekleşmez zaman ister. Ve tabii ki kötü şeyler de öyle.
Farkında mısınız, hep kocaman şeylerin olmasını bekliyor ve hayal ediyoruz. Her şeyin bir anda düzelmesini… Gözümüz o kadar yükseklerde ki hep büyük başarılar, büyük güzellikler, büyük şanslar bekliyoruz. Güzel bir anı, büyük düşlere heba ediyoruz farkında olmadan. Ve sürekli yarını planlamaya çalışırken bugünü heba ediyor ve yaşayamıyoruz. Küçük ve güzel şeylerin farkına varın, baharatlandırın, tatlandırın, görün, sevin. Hayatınızdaki ufak ayrıntılar görülmeyi bekliyor, ancak çoğumuzun gözleri önümüze değil yukarılara bakıyor. Hayatın anlardan ibaret olduğunu çok geç olmadan farkına varın.
Kendi omzuma yaslanıyor, kendi kendime çıkar yol üretiyorum. Kendimi seviyorum. Kendimi başkalarıyla minimum kıyaslamaya tutuyorum. Zamanımı verimli değerlendirmeye çalışıyorum. Yeniden yeniden yeniden bir şeyler öğrenmek istiyorum.
Problem her neyse çözümü de muhakkak vardır. Zaman akıp giderken yerinde saymak yerine çalışın, çabalayın, çaba sarf edin.
Hi my loved one! I wish to say that this article is amazing, great written and include almost all vital infos.
I would like to see extra posts like this .
Bel post, l’ho condiviso con i miei amici.
Thank you.
Itís difficult to find educated people about this topic, but you sound like you know what youíre talking about! Thanks